SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

NİKAH BAHSİ

<< 1418 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

63 - (1418) حدثنا يحيى بن أيوب. حدثنا هشيم. ح وحدثنا ابن نمير. حدثنا وكيع. ح وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو خالد الأحمر. ح وحدثنا محمد بن المثنى. حدثنا يحيى (وهو القطان) عن عبدالحميد بن جعفر، عن يزيد بن أبي حبيب، عن مرثد ابن عبدالله اليزني، عن عقبة بن عامر ؛ قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

 "إن أحق الشرط أن يوفى به، ما استحللتم به الفروج".هذا لفظ حديث أبي بكر وابن المثنى. غير أن ابن المثنى قال "الشروط".

 

{63}

Bize Yahya b. Eyyub rivayet etti. (Dediki): Bize Hüşeym rivayet etti. H.

Bize ibni Numeyr de rivayet etti, (Dediki): Bize Veki' rivayet etti. H.

Bize Ebu Bekr b. Ebî Şeybe de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Hâlid El-Ahmer rivayet etti. H.

Bize Muhammed b. El-Müsennâ dahi rivayet etti. (Dediki): Bize Yahya yâni El-Kattân, Abdulhamid b. Ca'fer'den, o da Yezid b. Ebî Habib'den, o da Mersed b. Abdillah El-Yezeni'den, o da Ukbetü'bnu Âmir'den naklen rivayet eyledi. Ukbe şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«Şübhesiz ki, en ziyade ifâsı gereken şart, kendisi ile kadınları helâl yaptığınız mehirdiı» buyurdular.

 

Ebu Bekir ve ibnu'l-Müsennâ hadîsinin lâfzı budur. Yalnız ibnu'l-Müsennâ (şart yerine) şurut dedi.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Nikâh» ve «Şurut» bahislerinde; diğer Kütübü Sitte sahibleri «Nikâh» bahsinde muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir.

 

Ekseri ulemâ: «En ziyade ifası gereken» tâbirini ilzam, değil evlâ mânâsına almışlardır. Bu takdirde mânâ şöyle olur: «ifası evlâ olan şartlar kendileri ile kadınları helâl yaptığınız mehirlerdir.»

 

Bâzıları bu tâbiri ilzam ve vücut mânâsına almışlardır.

 

îfasi gereken şartlar umumî midir yoksa mubah olan şartlar mıdır. Yahut nikâha tealluk eden mehir ve iddet gibi şeyler midir yahut sadece mehrin vücubu mudur? Bu hususta ulemâ ihtilâf etmişlerdir. Şübhesiz ki caiz olmıyan şartlarla akd'în mucebine zıd olan kadını boşamak veya nafakasını vermemek gibi şartlar bu bahsin haricindedir. Onların ifâsı gerekmez.

 

ibni Ebî Şeybe E1-Musannef» adlı eserinde Şa'bi'nin: «Bir adam karısına ev temin edeceğini şart koşarsa bu şart o kadını helâl eden şartlardandır.» dediğini rivayet etmiştir.

 

Nevevî, imamı Şafiî ile ekseri ulemânın buradaki şartları nikâhın mekasıt ve muktezâsına uygun olan iyi geçinmek, nafaka, elbise ve meskenini mâruf şekilde vermek gibi şartlar mânâsına hamlettiklerini söylüyor. Nikâhın müktezasına muhalif düşen nafaka vermemek, adalete riâyet etmemek, sefere götürmemek gibi şartları ifâ gerekmez. Bunlar lâğvdır.

 

Bâzılarına göre kızın velisi kendisi için mehirden başka irşâd dermeyan ederse damadın bu şartı ifâsı gerekir. Tavus, Atâ' ve Zührî şart koşulan şeyin kadına verileceğine kaail olmuşlardır. Ömer b. Abdilazîz dahi bu şekilde hüküm vermiştir. Sevrî ile Ebu Ubeyd'in kavilleri de budur.

 

Ali b. Hüseyin ile Mesruk'a göre velinin şart koştuğu şey onun hakkıdır. ikrime : «Nikâhı yapan bizzat veli ise şart koştuğu şey onundur.» demiş bir takımları bu hakkın veliler arasında yalnız babaya mahsus olduğunu söylemişlerdir.

 

Saîd b. El-Müseyyeb ile Urvetü'bnu Zübeyr şartın nikâh kıyılmadan önce yapılmasıyla nikâhtan sonraya bırakılması arasında fark görmüş ve: «Eğer kadın nikâh edilmezden ön­ce mehir veya ailesi için başka bir şey şart koşulmuşsa bunlar kadına verilir. Nikâhtan sonra ailesi için şart koşulan şeyler ailesinin olur.» demişlerdir. imam Mâlik'in dahi: «Eğer bu şart akd halinde yapılmışsa meşrut olan şey kadının; akd'den sonra yapılmışsa şartta bildirilen kimsenin olur.» dediği rivayet edilir. imam Şafiî 'nin eski mezhebi de budur. Kitâbus'sadâk'da ise «Bu mehir fâsitdir. Kadına mehri misil vermek icâb eder.» demişdir. Şâfiîyye ulemâsının sahîh olarak kabul ettikleri kavil budur.

 

Tirmizî: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in ashabından bazı ulemâ Hz. Ukbe hadîsi ile amel etmişlerdir. Ömerü'bnul-Hattâb bunlardandır.» dedikden sonra sözüne şöyle devam etmiştir: «-Bir adam bir kadınla evlenir de onu bulunduğu şehirden çıkarmamayı şart koşarsa kadını şehirden çıkaramaz.» Ulemâdan bazılarının kavilleri budur. imam Şafiî. imam Ahmed ve ishâk dahi buna kâail olmuşlardır. Hz. Ali (Radiyallahu anh): «Allah'ın şartı kadının şartından öncedir.» demiştir ki, bununla her ne kadar şart bulunsa da kocası karısını yine bulunduğu şehirden çıkarabilir. Demek istediği sanılmaktadır. Süfyân-ı Sevrî ile bazı Küfe ulemâsının kavilleri de budur.